Giriş
(3)

Muhteşem bir norveç orman melezi yavru

fiach mchugh
Yaklaşık üç hafta önce sokakta kaybolmuşken bulduğum, 5-6 aylık erkek yavru kediyi sahiplendirmek istiyorum. 10 gün önce kısırlaştırdım ve iyileşti. İç-dış parazit yapıldı. Çip ve isim konusunu yuvasına bırakıyorum.10 yıl önce buradan ikinci kedimi sahiplenmiştim, şimdi belki de birinizin o hep bekl
Yaklaşık üç hafta önce sokakta kaybolmuşken bulduğum, 5-6 aylık erkek yavru kediyi sahiplendirmek istiyorum. 10 gün önce kısırlaştırdım ve iyileşti. İç-dış parazit yapıldı. Çip ve isim konusunu yuvasına bırakıyorum.
10 yıl önce buradan ikinci kedimi sahiplenmiştim, şimdi belki de birinizin o hep beklediği kişisel terapisti burada paylaşıyorum.
Çok oyuncu, uysal. Konuşunca karşılık veriyor. Mama kasesi yerine kucağı tercih eden, inanılmaz bir sevgi düşkünü. Tasmayla sokakta gezmeye bile ses çıkartacağını sanmıyorum.
Fotoğraflarının bir kısmı burada:
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
0
fiach mchugh
(28.05.25)
Hanım kuzumuza yuva olabilirim, Beşiktaş maçka’da yaşıyorum. Yakinsak tabiii. 0x53676x696ab13
0
picassoishere
(28.05.25)
o tırnaklar ne aboov
tırnak makasını alıp gelim mi ben de
0
turuncu tonlarda
(28.05.25)
Tırnakları hiç kesilmemiş doğduğundan beri, kıyamıyorduk :( ama kestik iki gün önce artık..
0
🌸fiach mchugh
(30.05.25)
(6)

Harry Potter ve Ölüm Yadigarları - YKY 2007

fiach mchugh
Biliyorsunuzdur, YKY HP serisinin kapak tasarımlarını değiştirdi bir süre önce. Yeni kapaklar nostaljik bünyelere alerji yapacak seviyede farklı. Şimdi soru şu:"Şömiz" denen cilt üstü zarf 7. kitapta var mıydı, yok muydu? Ben vardı gibi hatırlıyorum, fakat hiç bir yerde şömizli 7. kitaba rastlayamad
Biliyorsunuzdur, YKY HP serisinin kapak tasarımlarını değiştirdi bir süre önce. Yeni kapaklar nostaljik bünyelere alerji yapacak seviyede farklı. Şimdi soru şu:
"Şömiz" denen cilt üstü zarf 7. kitapta var mıydı, yok muydu? Ben vardı gibi hatırlıyorum, fakat hiç bir yerde şömizli 7. kitaba rastlayamadım. Acaba var da bulunmuyor mu, yoksa 7. kitap direkt şömizsiz, karton kapaklı olarak mı basılmıştı?
Evinde bulunduran veya "ben basan matbaayım, kesin bilgi bende var" diyen var mıdır? Ona göre şömizli baskının peşine düşeceğim.
0
fiach mchugh
(13.01.21)
Vardı, ilk baskıların hepsi şömizliydi diye hatırlıyorum. Ama kitaplar babamın evinde olduğu için bakamıyorum.

Yalnız şöyle bir ilan buldum, hepsi şömizli diyor, fotoğraftan da öyle gözüküyor: www.letgo.com

Edit: aha evet, kıvrık kulaklıydı. Yanlış hatırlamışım ben.
0
kobuzchu kiz
(13.01.21)
hayır 7. kitap öyle değil. Üstteki linkte de dikkat edin ilk altısında kaplama var. Kitaplığımdan da kontrol ettim şimdi, hepsini çıktığı zamanlar alıp okumuş biriyim 5-6-7. kitapları bekledim çıktığı anda almıştım :)
0
rodriguez2
(13.01.21)
sanırım 7. kitapta şömiz maliyetinden kaçmak için şöyle bir çakallık yapmışlar: www.letgo.com
bu arada letgo'ya hiç bakmamışım evet buradan bulunurmuş aslında :)
0
🌸fiach mchugh
(13.01.21)
7'de yoktu diye hatırlıyorum. Son hatırladığım kılıflı olan 6'ydı.
0
dissendium
(13.01.21)
Bendekinde de şömiz yok.
0
ryhmer
(13.01.21)
hayır 7.de yoktu. 2007de aldım ben de ve şömizsiz :)
0
theseachange
(13.01.21)
(1)

pulse konser dvd'si

isimsiz uye
merhabalar arkadaşlar. pink floyd'un pulse konser dvd'sini almak istiyorum. d&r'da tükenmiş gözüküyor haftalardır. amazon'da satın alınabilir gözüküyor ancak daha önce amazon üzerinden satın alma deneyimim olmadı. mesela şu linkte 3 farklı eklenebilir opsiyon gözüküyor bunların hangisini seçmeliyim
merhabalar arkadaşlar. pink floyd'un pulse konser dvd'sini almak istiyorum. d&r'da tükenmiş gözüküyor haftalardır. amazon'da satın alınabilir gözüküyor ancak daha önce amazon üzerinden satın alma deneyimim olmadı. mesela şu linkte 3 farklı eklenebilir opsiyon gözüküyor bunların hangisini seçmeliyim veya seçmeli miyim: www.amazon.co.uk aynı şekilde new from ve used from kısmındaki farklı fiyatların anlamını da çözemedim.
0
isimsiz uye
(02.07.19)
oradaki üç seçenek "edisyon" denen olay, koleksiyon değeri taşıyan ürünler genelde ilk edisyon ürünleri olur. seri numaraları filan farklıdır bu üç edisyonun da ama kalite olarak bir farkları olmaz. dediğim gibi koleksiyon toplayanlar içindir.

new (from) xxx euro veya used (from) xxx euro olayı da şöyle: new denilen ürün sıfırdır. dağıtımcı veya üreticiden direkt satılır ambalajı açılmamış olarak.
'used' ise 'kullanılmış' demek malum. random bir satıcı satıyordur bunu. 'from' dediği olay da taban fiyat. 'ikinci elleri bu fiyattan başlar' demek yani o cümle.
0
fiach mchugh
(02.07.19)
(11)

gpa için gece gündüz çalışmanın mantığı hakkında (ilginç hikaye)

tejeve
merhabalar.avrupa'nın dünya sıralamalarında en yukarılarda bulunan ekonomi okullarından birinde ekonomi ve işletme okuyorum.henüz birinci sınıfın ikinci dönemindeyim. bugün sınıf whatsapp grubunda insanlarla tartıştım, sizin de düşüncelerinizi almak istedim.burada direkt olarak ekonomiyle bağlantılı
merhabalar.

avrupa'nın dünya sıralamalarında en yukarılarda bulunan ekonomi okullarından birinde ekonomi ve işletme okuyorum.
henüz birinci sınıfın ikinci dönemindeyim.

bugün sınıf whatsapp grubunda insanlarla tartıştım, sizin de düşüncelerinizi almak istedim.

burada direkt olarak ekonomiyle bağlantılı olmayan, isminde ekonomi geçmeyen hiçbir seçmeli dersimiz yok.
ismi ekonomi'siz olsa bile dersi seçtiğinizde karşınıza yine bol formüllü bir makro çıkıyor.
derslerde hocalar gerçek anlamda bir insanın gündelik hayatta konuşacağı hızın iki katında konuşuyorlar ve 90 dakika boyunca durmaksızın anlatıp anlatıp cuma günü gösterdiği konuyu pazartesi günü sınavda yapmanızı bekliyorlar.

idareden bir kimsenin de bulunacağı genel toplantı gerçekleştirilecekmiş müfredat hakkında önerileri almak üzere, sınıf temsilcimiz fikirlerimizi sordu.
ben de bunları söyledim ve psikoloji, felsefe, edebiyat gibi derslerin de bulunması gerektiğini, aksi takdirde buna üniversite denemeyeceğini, eğer bu fırsatı sunmuyorlarsa okulun üniversite yerine "business school" olarak tanıtılması gerektiğini yazdım.

insanların öfkesi görmeye değerdi. bana burada böyle olduğunu, bunu herkesin bilerek geldiğini, madem öyle pek ala amerika'ya gidebilecek olduğumu söylediler. "psikoloji mi? lol, işlevsiz. psikoloji okusaydın" diyen oldu.

ciddi derecede rahatsız oldular yani, koca sınıfta da tek kişi çıkıp "adam haklı" diyemedi, yahut dememeyi tercih etti.

tahmin edebileceğiniz üzerine kampüs hayatına dair de en ufak bir etkinlik yok.
ne kulüp ne kantin ortamı ne seminer, dersten sonra kütüphane dışında kimse yok ki kampüste.
dersi biten alelacele evine/kütüphaneye geçiyor ki çalışabilsin.

yurtta birçok arkadaşımın gözlemlediği ve insanlarla da konuştuğumuz üzere öğünlerini bile en hızlı olacak şekilde sandviçle geçiştiriyor, geceleri dayanabildikleri minimum sürede uyuyorlar.
çok seri yürüyor, çok seri iş yapıyor, günden ders adına alabildikleri tüm verimi almaya gayret ediyorlar.
cv'ye yazmak için okul dışı bazı gönüllülük etkinliklerine isimlerini yazdırıyor, gitmeyince atılıyor, sonra olay çıkarıyorlar.
ortalamaları 30 üzerinden 28'se bütünlemeye giriyor; 30 olsun, hiç olmazsa 29 olsun diye noel tatillerini feda ediyorlar.

bu şekilde yaşanır mı? yaşanırsa ne motivasyonu ile yaşanır? bu şartlarda ortalama yüksek olunca uzun vadede kazanımlar ne olur, ortalama daha düşük olursa ne ile karşılaşılır?

böyle bir ortamda bana ne tavsiye edersiniz?

okul dışında kendimi geliştirme yoluna gitmemi söylerseniz ne şekilde yapabilirim?

"sen de öyle çalış, önemli gerçekten" derseniz bunun için ne önerirsiniz?

mevcut duruma yorumunuz nedir? çok teşekkürler.

buyrun sohbete
0
tejeve
(21.03.18)
Kapitalizm işte, onlar senden biraz daha yüksek maaşla kölelik yapacak, fark bu. Ha Avrupa'da çalıştıkları müddetçe beğenmedikleri Amerika'dakinden ya da bir dönerciden gene daha az kazanacaklar o da ayrı.
0
i was made for you
(21.03.18)
bugün babadan kalma mal mülk yoksa, gerçekten "zengin" kategorisine girebilmek yani o %2-3'lük azınlığa yaklaşabilmek için tek şansın bu tempoyla gençliğini, sağlığını ve daha bir sürü insani ihtiyacını geride bırakmak. o %2-3'lük dilime bunları yapsan da giremeyiz zaten, çünkü o azınlık dünyayı gerçekten yönetenler ve onları magazinde falan görmek bile mümkün değil. neyse, yani o grubun yanına yaklaşıp dünyanın nimetlerinden gerçekten faydalanmak istiyorsan buna mecbursun. başka yolu yok. karar ve seçim senin, ya gerçekten her şeyi yakıp okul arkadaşların gibi yaşayacak ve bol sıfırlı banka hesaplarının sayısını unutacaksın ya da arkanda bırakacaksın bunları, sevdiğin şeyleri yapıp sevdiğin gibi yaşayıp göçeceksin.
insanoğlunun çoğu treni 1950'lerde kaçırdı, o dönemde gerçekleşen sosyal hareketler bastırıldı ve para/güç/itibar creme de la creme tabakada kalmaya devam etti. devam da edecek. arkadaşlarının çoğu da bu arada elenecek, sayılarını bilmiyorum ama dönemin en iyi 5-10 kişisi kendi jetini alır ancak. diğerleri ya illegal/yarı-illegal işlere bulaşır ya da orta üst bir şirkette yönetici olur, illüzyon yaşamaya devam eder.
ha bi de, gerçekten seninle aynı fikirde değiller. ondan emin olabilirsin. destek çıkmayan kimse senden yana değil. umurlarında değil çünkü psikoloji, humanities, literature falan. bu adamlar ceo/gm falan olunca ik'daki stajyere best seller özetlerini çıkarttıran, toplantı yolunda giderken sesli kitap olarak dinleyip a okudum süper kitaptı ayağı yapan adamlar. edebiyat, felsefe falan doğrudan bu adamların cebindeki paraya katkı yapmadığı için tamamen ilgisiz ve saçmadır bu insanlar için.
0
fiach mchugh
(21.03.18)
Hocam üniversite dediğin dört yıl süreli bir eğitim. Bu süreci ne kadar kendi alanına harcarsan, mezun olduğunda şoka uğrama olasılığın o kadar azalıyor. Ben lisede sayısalcıydım. Yani bildiğimiz fen bilimleri alanı. Bana lisede dört yıl boyunca zorunlu edebiyat dersi anlattılar. Edebiyatım hep 5 geldi, edebiyata da ilgili bir insanım ama o zaman edebiyat görmeseydim ve yine fizik, kimya, matematik görseydim, üniversitede çok daha rahat edecektim. Ben mühendislik öğrencisiyim ve lisenin inanılmaz verimsiz geçtiğini düşünüyorum. Çünkü MEB sağ olsun saçma sapan müfredatlarla öğrencinin önüne "çorba" koyuyor. Üniversitede de böyle tepkilerin olması çok normal. Oradaki insanlar artık kendi alanlarını seçmiş, yetişkin kişiler. Bu insanlara seçmeli ders olarak psikoloji, felsefe dersleri verilebilir ama kesinlikle verilmesi gerekir diyemem. Arkadaşları bu açıdan haklı buldum. Sosyal ortam konusunda da seni haklı buldum ama her şeyin bir yeri var. Sosyalliği insan kendi yaratır. Bilmem kaç bin kişilik bir okulda herkesi bir olaya adapte edemezsin. İstersen okula her gün ünlü bir şarkıcı getir, o okulun yarısı o konseri izlemeyecektir. Ama sen kendi çevrenle üniversiteyi sosyal hale getirebilirsin. Ortalama konusunda da arkadaşların azimli olmasını anlıyorum. Mezun olduklarında gerçekten Avrupa'daki iyi bir okulda okudukları için çok iyi yerlere gelme şansları var.
0
dissendium
(21.03.18)
adderall nesline hoş geldin.

netflixte belgeselini yaptılar.
0
binder dandet
(21.03.18)
dissendium a katilmiyorum. lisede vs elbette diger disiplinlerden ders almak gerekli, bir fikrin olmasi gerekli ki hayata at gözlügüyle bakmayasin.


ayrica onlara economic psychology den bahset biraz istersen, decision making processlerden filan. bence istegini güzel argümanlarla desteklersen ve bir sekilde ekonomi ya da isletmeye baglarsan dikkate alabilirler gibime geliyor. ayrica öyle okul ortamlarindan filan nefret ederim, iyyy.
0
kuehles blondes
(21.03.18)
ya benim anlamadığım gerçekten kuehles blondes'ın da dile getirdiği gibi davranışsal ekonomi gibi alanları pas mı geçiyorlar? bu kadar harıl harıl kasınca ekonomi müfredatını 2 seneye bitirmez mi insan ya teorik açıdan? ilginç geldi.
bu arada sana katılmakla birlikte, psikoloji, felsefe, edebiyat gibi konularda kendi okumalarını yap varsa eğer şansın o bölümlerin temel derslerine veya klüplerine katır. zihini bu tip konularla ferahlatmak gerekiyor yoksa yemişim dünyanın %2'sini yani.
0
lucky strike
(21.03.18)
okul üç sene, üçüncü senenin bir dönemi zorunlu staj/exchange için ayrılmış. yani aslında ders görülen kısım iki buçuk sene, hemen hemen dediğiniz yere geliyor @lucky strike
0
🌸tejeve
(21.03.18)
bocconi mi bahsettiginiz yer?
0
meteonur
(21.03.18)
evet, bocconi @meteonur
0
🌸tejeve
(21.03.18)
Merhaba,

Derdini çok iyi anlıyorum ve haksızsın.

Haksızsın; çünkü okulu tercih ederken kişisel beklentilerini gözardı etmişsin. Ya da daha kötüsü, okul tercihi yaparken neye bulaştığını bilmeden gitmişsin. Tercih döneminde mutlaka ve mutlaka bölüm müfredatına bakıp, tek tek derslerin syllabus'larına ulaşmalıydın. Grup arkadaşların sana "burada böyle olduğunu, bunu herkesin bilerek geldiğini, madem öyle pek ala amerika'ya gidebilecek olduğumu söylediler" dediklerinde yerden göğe kadar haklılar. Senin istediğin, hayalini kurduğun eğitim ABD'de verilen "liberal arts" eksenli eğitim; yani öğrencinin her konuda bilgilendiği, geniş bir dünya görüşüne sahip olduğu, sonra uzmanlaşacağı alanı seçtiği eğitim anlayışı. Kimi bunu mantıklı bulur, kimi bulmaz. Kimi tercih eder, kimi etmez. Kimisi için bu daha veirmliyken kimisi için değildir ve görünen o ki sen ABD'deki üniversite eğitim sistemiyle çok daha mutlu olurmuşsun.

Önünde iki seçenek var:

1. dişini sıkıp mezun olacaksın.
2. abd'de okullara başvuracaksın.

Ne olursa olsun, önün açık olur umarım.
0
sen git ben geliyorum
(21.03.18)
turkiye'de ekonomi okumus, simdi de yurt disinda ekonomi masteri yapan birisi olarak ben de bu konuda yorum yapma ihtiyaci hissettim.

ekonomi disinda baska ders almama olayi hos degil haklisin ama akademisyen yetistirdigini dusunen ve bu zihniyetle hareket eden okullarda oluyor boyle. benim mezun oldugum universitede de benzer bir durum vardi. bir donem butun must dersleri restricted elective'ler ile ayni saate koymuslardi, secebilecegimiz tek ders advanced calculus kalmisti mesela. ama master ya da phd'ye devam edeceksen sana en yuksek marjinal faydayi saglayan dersler de ekonomi dersleri olacak, bunu unutma. diger alanlarda ders almadan da kendini gelistirebilirsin.

gpa icin gece gunduz calismak anlamsiz ama yapacak bir sey yok, iyi yerlerde rekabet de fazla oluyor. mezun olduktan sonra is hayatinda da akademide de karsilacasaksin bu rekabetle. alismaya calis sadece.

sen de oyle calis diyemeyiz burada sana. henuz cok erken ama ilerleyen zamanlarda kendine bir hedef belirleyip bu dogrultuda calis. seni ne mutlu edecekse o yonde ilerle, o adamlari belli ki yuksek gpa mutlu ediyor bu yuzden tatilini feda etmeye razi oluyor ama herkes icin boyle olmak zorunda degil.
0
cocuklugundan optum seni
(22.03.18)
(5)

yavru kedi, ses, sigara, ışık ve oyun

lucky strike
selamlar, 1 aylık yavru kedi sahiplendim bugün 3. günümüz. eve alıştıkça ve az çok huyunu öğrendikçe yeme ve tuvalet gibi konularda stresim biraz azaldı (ıslatılmış kuru mama ve taze yaş mama bulursa iştahlı şekilde yiyor, tuvaleti de çok kokmuyor ve sağlıksız görünmüyor gözüme) ama diğer bazı konul
selamlar, 1 aylık yavru kedi sahiplendim bugün 3. günümüz. eve alıştıkça ve az çok huyunu öğrendikçe yeme ve tuvalet gibi konularda stresim biraz azaldı (ıslatılmış kuru mama ve taze yaş mama bulursa iştahlı şekilde yiyor, tuvaleti de çok kokmuyor ve sağlıksız görünmüyor gözüme) ama diğer bazı konularda sorularım var.

-seslere aşırı duyarlı, üst katta koltuk ittirseler veya dışardan korna sesi gelse hemen yatağın altına kaçıyor. bugün odayı süpürmem gerekirken beni izleyebileceği yere koydum ama aklı çıktı korkudan. odadan çıkarmam gerekti süpürebilmek için. bu yavru olmasıyla mı ilgili yoksa zaten seslere bu kadar tepkili hayvanlar mıdır? çok ürkek.

-süpürdükten sonra silsem mi yerleri diye düşündüm ama evde domestos var temizleyici. nerde okudum aklımda kalmamış ama yerleri kimyasalla silmek zararlı kediler için yazmışlardı, siz neyle siliyorsunuz yerleri?

-odada sigara içiyorum normal şartlarda ama kediye ne kadar zararlıdır? çok yanıma yanaşmıyor çünkü sigara içiyorken ben.

-güneş battıktan sonra evden çıkarsam odada ışık açık bırakmalı mıyım? sanki gözünü alıyo gibi ışık.

-hemen herkes yavru kedi besleyenlerin onları ısırma gibi konularda eğitebileceğini söylüyor ama oynarken ister istemez bir süre sonra ısırıyor. şu an için tırmalama tahtası dışında evde oyuncak bir şey yok haliyle el kol yakalamaca oynuyoruz, nasıl olacak bu eğitim konusu? azcık gözü bi tarafa kaysa tüm dikkatini o konuya çeviren bi hayvan sonuçta.

-koltukalara tırmanabiliyor olmasına ve sağa sola kutu ve yastıklar koymuş olmama rağmen hala daha benim yatağım dışında uyuduğunu görmedim. sabaha karşı uyanıp oyun amaçlı ısırıp yalayıp tırmalamaya başlıyor. şu an için dikkatim üstünde diye sorun yok ama yine diğer kedi sahiplerinden okuduğum kadarıyla bu yaşta eğitmek gerekiyor, bazen yatakta uyuyp bazen başka yerde uyumasını nasıl sağlayabilirim?

-tırmalama dedim de aklıma geldi, tırnaklarını kestirmeli miyim? siz kestiriyor musunuz kedinizin tırnaklarını? bana tüylerini yolmak veya kolunu kesmek gibi hayvanın hakkına müdahale gibi geliyor ama savaş gazisi gibi gezmek de istemiyorum :(. ne diyorsunuz bu konuda?

çok çok teşekkür ederim cevaplarınıza şimdiden.
0
lucky strike
(21.03.18)
huyunu öğrenene kadar (ki en az 1 yıl sürer o iş, çünkü arada kızışma ve/veya kısırlaştırma dönemi var) hep alttan al. altın kural bu. şımart gitsin, zaten kısacık ömründe seninle mutlu olmak isteyen bir canlı o. sev yani, gece zorla yanına yat falan :D
- seslere duyarlılık normal, benim 3 yaşındaki dana bile bozacıya-hurdacıya alışamadı geberiyor korkudan. normal yani. zamanla daha az korkak olacaktır, ama o sürede sen mümkün mertebe sessiz davranmaya çalış. (bağırmak-koşturmak vs gibi şeyleri az yap yani) bi de elektrik süpürgesi ölümcül düşmanları bunların. sal kafasına göre saklansın kendince güvenli bi yere, asla sevmeyecek o makineyi.

- domestos gibi kuvvetli kimyasalları yüksek oranda seyreltip kullanırsan çok sorun olmaz. ama yine de illa kafana takılacaksa frosch gibi veya arapsabunu gibi daha az zararlı kimyasallar tercih edebilirsin. evet patisine asit de döksen ilk önce yalayarak temizlemeye çalışacak o beyinsiz :)

- sigaradan nefret ediyorlar. sen kanser çubuğuna devam et o zaten zararlı olduğunu bilip senden uzak duracak sigara içerken sen.

- bu bence geyik bi soru :D :D hayvanın olayı zaten karanlıkta takılmak, buna göre evrimleşmiş tüm organları. ne ışığı hocam yapma... senin karanlıkta görmediğin sineği görüyor o.

- ısırdığı anda kesin ve sert bir sesle "hayır" diyerek oyunu bırak. o zaten pişman olacak ısırdığı için. ama tepki göstermezsen "aa ne güzel oyun lan istediğimi yapıyorum" diye takılmaya devam eder. sesli uyarı ve oyunu tamamen kesmek çok önemli. bunu bir-iki defa bile atlarsa geçmiş olsun, bir panter yavrusu yetiştirdin demektir :) kediler inanılmaz özgür ruhlu canlılar, tek korkuları da "oyunlarını" kaybetmek, başka bi boktan korkmuyorlar aslında (psikolojik kayıptan bahsediyorum, yoksa ses-ışık ayrı fizyolojik uyaranlar) bu korkusunu kullan, ısırırsa oyunu bırak. net.

- bundan güzel şey mi var be... zamanla birbirinizin biyolojik saati entegre olunca aynı anda uyanıp aynı anda uykunuz gelecek :)) böyle kalsın, sıkılırsa gider zaten :)

- tırnaklarını kesmen veya kestirmen evde başka kedi olup olmamasına bağlı biraz aslında. zarar vermesinler birbirlerine dersen kes veya kestir. tırnak kesilmesinden kesinlikle rahatsız olmuyorlar, umursamıyorlar bile. sadece ilk bir-iki gün sağa sola tutunup tırmanma hızları biraz yavaşlıyor. o yüzden karar senin. tırnak kesilmesinin diş fırçalamaktan hiç farkı yok.
0
fiach mchugh
(21.03.18)
Ses mevzusu normal alt katta tadilat varken yorganın altından çıkamamışlığı var benim ibişin, eve yeni alışma sürecinde hele korkması çok doğal.

Arapsabunu, sabun tozu tarzı şeyler tercih etmenizi tavsiye ederim, ben öyle yapıyorum.

Kediyi bahane edip belki odada içmemeye başlarsınız sigara :)

Kedi normalde karanlıkta çok pis gören bir hayvan da, ben azıcık bi ışık bırakıyorum yav :) içime sinmiyor valla.

Isırmada hayır mevzusu arkadaşın dediği gibi, sert bir tonla hayır deyip işaret parmağımı uzatıyorum uyarır gibi (başta alışana kadar burnuna tıp yapıyordum hayır derken ısırdığında) yine oynarken falan hafiften gaza gelip ısırmaya niyetlendiğinde parmak ile hayır dediğimde kendine geliyor %95

Uyuyacağı yerler genelde sabittir, sevdiği yerler bellidir, çok çok ufaksa tek yerde takılması doğal gibi sanki büyüdükçe açılır. Uyumasını istediğiniz yeri yumuşak hale getirip bir battaniye falan atabilirsiniz, siz uyuyana kadar yanında takılabilirsiniz.

Ben ön tırnakları kesiyorum kedi makası aldım (internetten iyice video izleyin hassas bi iş tırnağın içindeki pembe kısma kesinlikle çok dikkat etmek lazım) arkaları kesmeyelim arkadan itişli canlılar bunlar. Aslında tırmalama mevzusuna alışıyorlar benimki bana kesinlikle oynarken de hiç bir şekilde tırnak çıkarmıyor ama istemeden çok acaip şişlemişliği de var bir sürü görmeden ya da orada benim bir parçamın olacağını tahmin edemeden. İlk etapta koltuğa falan zıplayıp tırnaksız olduklarını bilemediklerinden tırmanamıyorlar falan içi eziliyor insanın ama sonra alışıyorlar.

Benim tecrübeler bu şekilde.
0
hedep
(21.03.18)
-zemin temizliği için suya sirke katıyorum. su kuruduktan sonra sirke kokusu kalmıyor.
-ben de ön tırnaklarını kısaltıyorum. istemeden bana takabiliyor. arkaları ise kesmiyorum. kısa olunca alışana kadar koltuklardan yuvarlanıyor.
-elektrik makinesinden hep korkacak. benimkini süpürmeyeceğim odaya götürüp bırakıyorum. gelmeye yanaşmıyor bile.
-evdeysem açık ışık bırakmıyorum ama evde değilsem bir odanın ışığını açık bırakıyorum. karanlıkta bizden daha iyi görebildikleri için mantıklı değil tabii ki :)
- uyunacak yere kendileri karar veriyorlar. linkteki salıncakta cam önünde yatmayı seviyor benimki.
www.hergunyeniurun.com

ayrıca tırmalama tahtası kullanmaya ve furminator gibi bir tarakla taranmaya alıştırmanızı öneririm.

mutluluklar dilerim.
0
boyalı kuş
(22.03.18)
- sese duyarlı olması normal, bi süre sonra alışır. saç kurutma makinesi ile süpürgeye asla alışmayacak :)

- yerleri arap sabunu ile siliyoruz. bizim için de daha iyi zaten. ev içi kimyasal kirliliği diye bir şey de var neticede.

- odada daha az sigara için derim ben, balkonda içerken bile yanıma almıyorum pek. her durumda pasif içicilik gibi zararlı olacak onun için.

- ışığa gerek yok. kedilerin görüşleri insanlardan kat kat iyi değildir, azıcık daha gelişmiştir diye okumuştum bi kitapta. ama yine de gerek yok ışığın açık kalmasına.

- ısırma konusunu biz yapamadık, sizin gibi kıyamıyoduk ne güzel oynuyoruz diyoduk. şu an mahvediyor bizi. alnımı ısırdı bi kere yatarken :) hayır diyip oyunu bırakın. elinizle oyun oynatmayın, muhakkak ısırabileceği bi oyuncak olsun. oyuncak yok demişsiniz ama kağıttan top yapsanız mesela? bayılıyorlar öyle şeylere.

- birlikte uyuma olayı güzel, ama bazı zamanlar alıp yatağına koyun. minik minderden yatak yapın ve yeri hep sabit kalsın. her durumda canı nerede isterse orada yatıyor gerçi.

- ben kesiyorum/kestiriyorum tırnaklarını. uyurken kesmek en mantıklısı. ama bu işe girişmeden önce okuyun, videolara falan bakın. sinir uçlarına denk gelmesin. zaten en sivri ucunu alıyosunuz yetiyor. arkaları kesmiyorum.
0
kulakligin calismayan teki
(22.03.18)
Tırnak konusunda yorum yapan herkesin kedisi büyük, sizin kediniz daha 1 aylık.
Veterinerler zaten kesmez şu anda ama siz de sakın öyle bir şeye kalkışmayın. Tırnak gelişimini tamamladıktan sonra, tırnakları güçlendikten sonra kesebilirsiniz. Bu da ortalama en az 7-8. Aya denk geliyor.
Tırmalama tahtası işinizi görecektir. Birbirinize alıştıkça sizi nerde tırnaklayacağını anlarsınız zaten:)
0
artci sarsinti
(22.03.18)
(4)

Şöbiyet dayanma süresi

selamun aleykum kitty
Arkadaşlar elimde son kalmış özenle saklanmış 3 adet antepten gelme şöbiyet var arkadaşlara götüreyim diyorum ama 2 hafta oldu alalı. Bozulmuş mudur? (Oda sıcaklığında kutusunda sarılı halde bekledi)
Arkadaşlar elimde son kalmış özenle saklanmış 3 adet antepten gelme şöbiyet var arkadaşlara götüreyim diyorum ama 2 hafta oldu alalı. Bozulmuş mudur? (Oda sıcaklığında kutusunda sarılı halde bekledi)
0
selamun aleykum kitty
(21.03.18)
abi bozulmak ne kelime, içindeki mikroorganizma miktarı standart bir umumi tuvaletin kapı kolundakine ulaşmıştır. hem şeker, hem hamur, hem de fıstık gibi süper besleyici gıdalardan bahsediyoruz.
ha ama yiyene bir şey olur mu, bünyesi sağlamsa bi şeycik olmaz. işte bünye sağlam mı onu da dışarıdan biz göremeyiz :))
0
fiach mchugh
(21.03.18)
şöbiyet bozulmuştur. adres verirseniz işinin ehli şöbiyet imha ekibiyle kapınızdan aldırabilirim. böylece zehirlenme tehlikesi yaşamadan elinizdeki şöbiyetten kurtulabilirsiniz.
şimdilik sadece istanbul anadolu yakasında hizmet veriyoruz.
0
ozdek
(21.03.18)
yemezdim şahsen
0
burya
(21.03.18)
Keşke buzluğa atsaydınız. O zaman uzun süre dayanıyor. Tabii ilk günkü tadı gibi olmaz ama, atmaktan iyidir.
0
agluna
(21.03.18)
(6)

uygun fiyatlı ama vicdanlı mama

feldspar
ankara akvaryum pazarındaki en iyi mama 12 lira. ve kedim hiç sevmedi tadını. internette de en iyi royal caninlerin vs de kilosu 35 lira. bu ikisinin arasında bi marka var mı tavsiye edebileceğiniz? 20-25lira civarında kaliteli mama yok mudur?
ankara akvaryum pazarındaki en iyi mama 12 lira. ve kedim hiç sevmedi tadını. internette de en iyi royal caninlerin vs de kilosu 35 lira. bu ikisinin arasında bi marka var mı tavsiye edebileceğiniz? 20-25lira civarında kaliteli mama yok mudur?
0
feldspar
(21.03.18)
Daha önce de yazmıştım buraya bi yere new cat kullanıyorum ben sokak kedilerine ama ev kedisine bilemedim.
Temizmama falan kullanan var ama denemedim açıkçası. Evdekine proplan kullanıyorum.
0
mor oje
(21.03.18)
Benim kedim micho'yu severek yiyor. Bir kısım yerine dibine sokarken bir kısım memnun. Deneyin, memnun kalırsanız 15 kilosu 80 lira gibi bir şeydi. Fiyatı çok uygun.
0
yirmisantim
(21.03.18)
Matisse bu aralar çokça tavsiye ediliyor içerik ve fiyat açısından. Bi araştırın isterseniz.
1.5 kiloluk paketler pahalı ama sevip sevmeyeceğini denemek için alabilirsiniz. Severse 10 kilo olanları kilosu 20-25 aralığında bulabilirsiniz sanırım.
0
bir nick var benden iceri
(21.03.18)
Temizmamadan çok memnun kalmıştık.
0
mezarkabul
(21.03.18)
Temizmamadan bona cibo maması kullanıyoruz. Kilosu 8 tl kedimiz cok severek yiyor. Mamasız kaldıģımız bir kac kere migrostan aldıgımız sozde kaliteli mamaları yemedi.belki sokak kedisi olmasindandir belkide dogdugundan beri ayni mamayi yemesindendir bilemiyoruz.
0
delicevat
(21.03.18)
denk getirirsen bozita mamanın 10-15 kiloluk boylarının kilosu 26-28 tl civarına geliyor. tahılsız super premium mama aslında ama türkiye'de tutunmaya çalışıyorlar o yüzden içerikleri aynıyken fiyatlar acana'dan orijin'den falan %50-60 düşük. akakce'den arat, internetten al daha ucuzu yok.
0
fiach mchugh
(21.03.18)
(1)

3 aylık british shorthair blotched tabby

modanna
10 mayıs 2016 doğumlu bebeklerden elimde kalan 1 erkek için yuva aruyorum. canlı ticaretine tamamen karşı olduğumdan herhangi bir ücret talep etmiyorum. anne düz gri british shorthair baba blotched tabby. bazı koşullarım var sadece. öncelikle evli yada beraber yaşayan çiftler tercih sebebi. kendimde
10 mayıs 2016 doğumlu bebeklerden elimde kalan 1 erkek için yuva aruyorum. canlı ticaretine tamamen karşı olduğumdan herhangi bir ücret talep etmiyorum. anne düz gri british shorthair baba blotched tabby. bazı koşullarım var sadece. öncelikle evli yada beraber yaşayan çiftler tercih sebebi. kendimden biliyorum sorumluluk paylaşımı açısından. ve bu hayvanlar sokak kedisi olmadığı için kumu maması veterineri herşeyi ayrı bir masraf bunun bilincinde adaylar mesaj atsın lütfen.
0
modanna
(31.07.16)
mesaj kutunuza bakabilir misiniz?
0
fiach mchugh
(31.07.16)
(1)

Londra'da studio / 1 oda

fishbone is back in town
Eylül ortası itibariyle Londra'da yaşamalık studio ya da 1+1 daire arıyorum. Westminster'a kolay ulaşımlı, tercihen zone 2 ve güvenli bi bölge arıyorum. Tavsiyesi, tanıdığı bildiği olan varsa çok makbule geçer.
Eylül ortası itibariyle Londra'da yaşamalık studio ya da 1+1 daire arıyorum. Westminster'a kolay ulaşımlı, tercihen zone 2 ve güvenli bi bölge arıyorum. Tavsiyesi, tanıdığı bildiği olan varsa çok makbule geçer.
0
fishbone is back in town
(26.07.16)
bütçen ne kadar bilmiyorum ama bahsettiğin gibi bir yer 1500-2000 pound civarındaydı yaz başında, ki zaten ev yok olanlar bu aralıktaydı. brexit'ten önce. şimdi biraz düşmüş olabilir ama aylık 5000 tl kemiksiz kirayı planla derim. (yüksek lisans yapan iki arkadaşım ev bulamadıkları için şehir dışında trenle 40 dakikalık bir yerlerde kalıyorlardı)
0
fiach mchugh
(26.07.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.